21 Kasım 2014 Cuma

biri kazanmak mı dedi?

bugün, yine vatana millete çok hayırlı bi blog konum var, kazanmak. hayatta değil tabi, hayatım çeşitli loserlıklarla dolu. ben çeşitli kart ve masabaşı (board games böyle mi çevriliyo???) oyunlar için konuşacağım. garantili oyun kazanma yöntemlerini veriyorum efendim. bunu okuyan hiçbir arkadaşım benle bi daha oyun falan oynamayacak ama neyse zaten çok da sevmiyolardı benle oynamayı. çok hırslanıyomuşum. yalan. sadece kazanmayı seviyorum. herkes sever. ne yani?

monopoly

en çıldırdığım oyunla başlamak istedim. çıldırmak derken, gerçekten çileden çıkmak. hayatımda hiçbir şeyde monopoly oynarken yaptığım hırsı yapmıyorum, bu bir gerçek. monopoly oynarken insan dışı bi varlığa dönüşüyorum. sanki donald trump'ım da, evlerim, binalarıma TMSF (evet TMSF. bilemedim amerikan versiyonunu) el koymadan bütün muhitleri kapatmam lazımmış gibi hissediyorum. bunun için de kimseyi harcamaktan çekinmiyorum. monopoly'yi kazanma yöntemim ise çok daha rezil : para çalmak. kasa yakınımda oldukça utanmadan çalarım. tapu çaldığım bile oldu. benim gibi çok pis işler yapmak istemezseniz de kurnaz olacaksınız. milleti, üç beş kuruşa ya da kötü anlaşmalara tapularını vermeye ikna etme gücünüz olacak. zor durumdakilerden faydalanacaksınız, onları sömüreceksiniz. şimdi düşündüm de, monopoly ne korkunç bi oyunmuş!


tabu

bu da bir diğer çıldırdığım oyun. "nasıl anlamazsığaaaannnn!!!" nidalarıyla bitebiliyo oyun. oyunu kazanmanın yolu ise birbirini iyi tanıyan insanlarla aynı grupta olmanız. yoksa siz on saat anlatmaya çalışın, bi türlü bulamıyolar ne anlattığınızı. çirkeflik yapmak da kaybetmenizi önlüyo. ha, arkadaş kaybediyosunuz o ayrı, ama her şeye o yasaktı bu yasaktı diip biraz da ısrarcı olunca puanlarını iptal ettirebilirsiniz karşı takımın. sonra hırslı diyolar falan. gene hırsa döndük. ama yani elli yoldan anlatmaya çalışmışım, hala nasıl anlamıyosun gerizekalı?


risk

genelde strateji oyunlarını sevmiyorum, kafam çok basmıyo. bi de risk gerçekten çooook uzun sürüyo. bu oyunu kazanmanın yolu çok basit : gizli anlaşma. oyundan önce diğer oyunculardan biriyle anlaşıp ona göre hareket edeceksiniz. gerçi anlaştığınız kişi de sonradan sizi sırtınızdan bıçaklayabiliyo, aman dikkat. ben sadece kardeşimin olduğu ortamlarda oynadığım için hiç bu sıkıntıyı yaşamadım, kardeşiniz varsa 1-0 önde başlıyosunuz zaten. ya da gidin avustralyaya yerleşin oyunda, sittin sene de çıkamazsınız ordan ama en azından ezilmezsiniz.



trivial pursuit

işte en sevdiğim oyun! sabahlara kadar oynadım, her zaman da oynarım! bilgiye, genel kültüre dayandığı için herkesle oynanmıyo, tek sıkıntısı o. üniversitede derse girmediğimiz bi sefer trivial pursuit oynayalım demiştik, rakip oyunculardan biri cevabı neyzen tevfik olan bi soruyu bilememişti, bunun üzerine bir diğer oyuncu "nasıl bilmezsin yaa, yaşlı kadın var ya hani beyaz saçlı" diye sitem etmişti. o gün "derse girmediğimiz zamanlarda batak oynayalım bundan böyle" önerisini getirmiştim, bir daha da trivialin konusu açılmadı onlarla. yine de aile içinde oynamayı en sevdiğimiz oyundur, ebeveynler, dayılar kuzenler falan çok çekişmeli zamanlar geçiririz. geçirirdik. ta ki ben bütün soruları ezberleyene kadar. napiim, spor ve bilim sorularında felakettim!



eşli ihale

yine kazanmanın sırrı iletişim. bi de oyunu bilen bi eşinizin olması. şans faktörü ikinci planda. bireysel kağıt oyunlarından çok hoşlanmam, king oynamayı severim de genelde benim hırsımı bilen insanlarla oynadığım için hep üzerime geliyolar, amaçları sadece benim yenilmem oluyo. ama eşli ihale öyle mi? dört kişilik oyunda yüzde elli şansın var bi kere! hele çabuk bakışmalar ve karşı tarafın görüp duyamayacağı şekilde şifreli konuşmalarla sizi tutabilene aşk olsun! lise hayatım eşli ihaleyle geçti. okula iskambil kağıdı getirmek yasak olduğundan metro kartlarını birleştirip kendi destemizi yapmıştık. hiçbirimiz güzel bi kız çizmeyi beceremedi ama. trans kız, meczup papaz ve gülen surat valeyle oynuyoduk üzerinde ankara büyükşehir belediyesi ego genel müdürlüğü yazan kartlarla. elektronik karta geçilmesinin tek sebebinin, ergenlerin kötü alışkanlıklarını engellemek olduğunu düşünüyorum.



bütün bunları anlattım, lütfen bana bir daha oyun teklif etmeyin. bakın play station oynayabiliriz çünkü gerçekten çok kötüyüm ve hiçbir hırsım yok. ama yine de siz benle singstar oynamaya da kalkmayın, her an bir play station divasına dönüşebilirim!


Hiç yorum yok: