9 Mart 2013 Cumartesi

galatasaray'dan ayrıldığında en çok üzüldüğüm beş yabancı futbolcu

geçen hafta uefa, milan baros'u haftanın oyuncusu seçtiğinde aklıma geldi bu liste. neye göre ve niye milan baros seçildi tabi o da ayrı bi konu, birileri beni aydınlatırsa sevinirim. blogum yemek blogu olmaktan çıktı, ankete dönüştü resmen, saçma sapan ilk beşler ilk onlar yapıyorum sürekli, daha da uzun süre böyle devam eder. ta ki ben yeniden yemek yapmaya başlayana kadar. hayır bi yerden sonra o kadar sıkıcı olacak ki blog, en sevdiğim beş ceza dosyam diye blog yazmaktan korkuyorum. her neyse efendim, işte galatasaraydan ayrıldığı zaman kahrolduğum, karalar bağladığım, arkasından gözyaşları döktüğüm beş yabancı isim:

5) milan baros

geldiği zaman olay olmuştu, çek cumhuriyetli arkadaşlarım benden daha fazla heyecanlanmışlardı. tabi her transferimizdeki gibi fenerliler yine bok atmakla meşguldü, yok eski baros diil, zaten ırkçı diye gönderildi, bi şey yapamaz galatasarayda falan diye. gördüler. her zamanki gibi. ha beni attığı gollerden çok, maç sonrası formasını çıkarması ve sırtındaki kocaman dövme heyecanlandırıyodu o ayrı. seni ve sırtını çok özlicem baros. hep üstsüz gez bebeğim.


4) harry kewell

galatasaraya gelen en sevimli şey bu adam olabilir. yani sevimli derken, tabi ki bi muslerayı saymıyorum çünkü o şentepe sevimlisi. yurdum insanından farksız. ama kewell öyle mi? süper seksi, süper sevimli. yazarken bile ne çok özlediğimi fark ettim. son sezonunda bize hiçbir hayrı yoktu ama yine de gitmesin kalsın, hep orda dursun istiyodum. ahh kewell ahh. ne güzel futbolcumuzdun sen.


3) claudio taffarel

benim aklımın oturmaya başladığı yıllar, galatasarayın efsane yıllarıydı. "dört sene üst üste şampiyon olduk, avrupa'nın kralı olduk" dönemleriydi. taffarel de dünya kupasından sonra galatasaraya geldiğinde, onun nasıl bir coşkuyla karşılandığını çok iyi hatırlıyorum. sonrasında zaten takım da coşmuştu, o dönemki bütün kadroya hala bütün galatasaraylılar hayrandır herhalde. ayrıldığı zaman çok üzülmüştüm, danette reklamlarını defalarca izler olmuştum. kaleci antrenörü olarak geri döndüğünü öğrendiğimde ev içinde şen kahkalarım yankılandı. git gide tecavüzcü coşkuna benziyo ama benden söylemesi.


2) faryd mondragon

kewell alınmasın ama bence galatasarayın gelmiş geçmiş en yakışıklı futbolcusu bu adamdır. ne aşıktım, ne çok izlerdim. canlı canlı ali sami yen'de, misafir tribününün en ön sırasında izlemişliğim de vardır. keşke ölene kadar galatasarayda kalsaydı, ne biliim yedek dursaydı ama kalsaydı. giderken içimden bi parça öldü yemin ederim. ali feritim benim. 


1) gheorghe hagi

tabi ki her galatasaraylı gibi benim de bir numaram hagi. teknik direktörlüğünde rezil dönemler yaşasak da o hep galatasarayın en büyük yabancısı olarak kalacak. kusura bakmasınlar ama drogbadır, sneijder'dir benim gözümde bir hagi etmezler asla. sen de çok çirkin yaşlandın ama karpatların maradonası.



Hiç yorum yok: