25 Eylül 2013 Çarşamba

biraz ondan biraz bundan azıcık da şundan

yazmayı bıraktım sandınız di mi? ne bırakıcam be!

son bir buçuk aydır yazmak istediğim tek bi konu vardı, bridezilla olmak, ama ne biliim şimdi on günlük evliyim falan ya, unuttum gitti bütün o bridezilla olaylarımı. korkunç bi gelindim ama sanırım herkes bu konuda hemfikirdir. herkesi çıldırttım. en çok da ben çıldırdım. neyse geçti gitti, evli barklı kadınım artık. hıh. gelinliğim güzeldi ama. yalnız çok fazla yememek gerekiyomuş nikahtan düğünden önce, zar zor kapandı gelinlik. caaanım nedimem ve annem çok uğraştılar sırtımı kapatmak için hahah!

sonra dedim, evimi falan yaziim, ama şimdi kıskançlıktan öleceksiniz hiç gerek yok, yani en ucuz eşyam kültablası, onu da 1200 euroya, fransada bi müzayededen almışım, siz eziklerin ağzının suyunu akıtmaya falan hiç gerek yok (yazar burada rüya görüyor zira kültablası 2 lira. karşıdaki bakkaldan alındı. bakkal diyorum bak market diil.) şaka bi yana, evde yazacak bi şey yok, bütün günümü ikeadan alınan kanepenin uzanmalık kısmında geçiriyorum, koltukta bariz bi çöküntü var o kısımda. bütün günümü derken gerçekten abartmıyorum, kahvaltımı koltukta yapıyorum, tv'yi aynı noktadan izliyorum, şu an netbookum kucağımda aynı yerdeyim. kalkmıyorum acil bi iş olmadıkça anlayacağınız. hatta gösteriim utanmadan koltuğu da, çöküntüyü görün.(aman eşim duymasın, o, bütün gün evi silip süpürdüğümü, çamaşır bulaşık yıkadığımı, yemek yaptığımı falan sanıyo.)




sonra düşündüm, bi angaralı olarak mersin'e taşınmanın zorluklarını yaziim dedim ama yani şu mevsimde ben sandalet giyip şortla geziyorum pis angaralılar, siz akşamları deri ceket giymek zorunda kalıyosunuz, ne zorluğu yani? gerçi bana burada çok garip gelen şeyler de var. evde su sebili var mesela. çok acayip diil mi yaa? ortalama bi angaralının evinde hiç görmedim yani ben. ya da ne biliim yerlere halı serilmiyomuş kasıma kadar.ben bu kuralı hiçe sayarak serdim tabi halılarımı. heralde kız. bi de doğalgaz yoook! suyumuz güneş enerjisiyle ısınıyo, kışın ısıtma sistemi klima! şaka gibi! sıcak oluyo burası kışın diyolar. bakıcaz artık.

şimdilik yazacaklarım bu kadar. ha bi de yeni işe girdim. ilk iş görüşmemde işe girdim yaa lanet olsun! hayır diyemiyorum kimseye. gerçi adamı çok sevdim, parmağımda oynatırım gibi geliyo. alttan alttan da mesajlarımı verdim, adliyedeyken aranmayı sevmem, son dakika işi kilitlemeye kalkma yapmam, saygısızlık etmeyi düşünme ağzını yırtarım diye. adam baro yönetimindeymiş, kibarca ayağını kaydıracağımı da belirttim. sessizce kabul etti bütün isteklerimi. canım benim.

maceralarım devam edecek bebişler. hepinizi öpüyorum. 31 derece sıcaklıktan sevgi ve selamlar.

Hiç yorum yok: